Kırım Hanlığı Tarihi – Kırım’daki Son Gelişmeler

31 Mart 2014

Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde 29 Mart 2014 cumartesi günü Türk Dünyası’nın sıcak bir parçası “Kırım” konusunu ele aldık.Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Ürekli ve Doç Dr. Kutluk Kağan Sümer’in konuşmacı olarak katıldıkları konferansın açılışında söz alan Vakfımız Yükseköğretim Kurumları Koordinatörü Prof. Dr. Ramazan Taşdurmaz; böylesine önemli konularda 250 milyonluk bir Türk Dünyası’nın çaresiz olmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, manevi vurgun yemişiz, oturup ağlama zamanı değil çâre üretme zamanıdır, dedi.

Kırım Hanlığı Tarihi” başlığı altında konuşan Muzaffer Ürekli,  Hanlığın, Cengiz Han’dan başlayıp Batu Han, Timur Han ile devam eden bir tarihî süreç sonunda Altın Orda Devletinin parçalanmasıyla doğuşunu ele alarak sözlerine başladı. Ürekli, konuşmasının devamında Kırım Hanlığı’nın 1441’de Hacı Giray Han ile başlayıp, bağımsız ve Osmanlı Devletine bağlı olarak 1812 Bükreş Antlaşmasıyla Ruslara bırakılmasına kadar devam eden tarihinin ana çizgilerini, şanlı ve hazin sayfalarıyla bizlere aktardı. Konuşmasını son bölümünde Kırım Türklüğünün Rusya’nın egemenliğinde, Rus iskânları, zulüm, sürgün ve soykırımlarla, vatanlarında var olma mücadelesine yer veren Ürekli,  sözlerini Stalin Dönemindeki Büyük sürgünü özetleyerek bitirdi.

İki konuşmacımızın arasında kürsüye gelen Fahri Yüzlüer,  Aydil Erol’un yazdığı bir Kırım şiirine yaptığı besteyi seslendirdi.

Kırımdaki Son Gelişmeler” başlığı altında konuşan Kutluk Kağan Sümer, uzmanlık alanının istatistik ve demografi olduğuna, Türk Dünyası’nı ve özellikle atalarını geldiği Kırım’ı tanımasında neredeyse bebeklik çağlarında intikal ettiği Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın ve Turan Yazgan Hocamızın rahle-i tedrisinin önemine dikkat çekerek sözlerine başladı. Turan Hocamızın da izinden yürüdüğü Kırımlı düşünür İsmail Gaspıralı’nın ortaya koyduğu ve kısmen uyguladığı “Dilde, Fikirde İşte Birlik” ülküsünün, Türk Dünyası’na bir bahar yaşattığını belirten Sümer, bu baharın faturasının, Sovyetler Birliği’nin despot lideri Stalin tarafından, Türklere uygulanan aydın kıyımı, sürgün ve zulümlerle çok ağır bir şekilde ödettirildiğini ifade etti. Sümer, 1944 Sürgününü ve bundan sonra Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun önderliğinde verilen vatana dönme mücadelesinin safhalarını, nihâyet vatanlarına dönme hakkını elde eden Kırım Türklüğünün “öz vatanlarındaki parya” hâllerini, yansılar ve sayılarla gözler önüne serdi.

Konferans, Rusların güç kullanarak Kırım’ı ilhak planının anlaşılması için, Kırım Türklerinin tarihinin iyi bilinmesi, Rusların son Kırım Hanı Şahin Giray’ı “Ne yapacaksın Osmanlı’yı,  gel ben sana çok daha iyi imkânlar vereyim…” vaatleriyle nasıl aldattığının unutulmaması, Türk Dünyası’nın Kırım’ı yalnızlaştırmaması ve “Fikirde Birlik” olmamızın önemi vurgulanarak sona erdi.

Etiket:

Kategori: Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.